Beyoğlu’nda bir sokağa giren motosikletli kasklı kişi kaçarken 2 şahıs tarafından silahlı saldırıya uğradı
Beyoğlu Asayiş polisi olayla ilgili 10 şüpheliyi yakalarken, 6 tane silah ele geçirdi
Polis olayın iki grup arasındaki hesaplaşma olduğunu tespit etti
İSTANBUL – Beyoğlu’nda motosikletle sokağa giren iki kişiden biri, önünü kesen şahıslar tarafından kaçarken arkasından kurşun yağmuruna tutuldu. Saldırı anı kameralara yansırken, hastaneye kaldırılan suç makinesi 21 yaşındaki genç hayatını kaybetti. İki grubun hesaplaşması olarak tespit edilen olayla ilgili Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri 1’i pompalı tüfek 6 silah ele geçirirken, 1’i çocuk 10 şüpheliyi gözaltına aldı.
Olay, dün saat 03.30 sıralarında Beyoğlu Kocatepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde sokağa giren motosikleti iki kişinin önü silahlı şahıslar tarafından kesildi. Motosikletten indirilen kişilerden biri kaçmaya başladı. Silahlı şahıslarda kaçan kişinin ardından kurşun yaptırdı. Göğsüne isabet alarak yere düşen kasklı kişi ağır şekilde yaralandı.
Hastaneye hayatını kaybetti
Olayın ardından ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı Burhan Atınız’ı yaptıkları ilk müdahalenin ardından Taksim’deki özel bir hastaneye kaldırarak tedavi altına aldı. Hemen ameliyatta alınan genç yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Gencin emniyette “çocuğa cinsel istismar”, “uyuşturucu madde ticareti”, “uyuşturucu madde kullanmak” ve “hırsızlık” gibi suçlardan emniyette çok sayıda kaydı olduğu öğrenildi.
Saldırıdan önce kameraları yere eğmişler
Öte yandan olayın ardından geniş çaplı çalışma başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, çevredekilerin ifadelerine başvurarak güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalarda olaydan önceki gün saat 23.00 sıralarında sokaktaki güvenlik kameralarının yere doğru eğdirildiği tespit edildi. Buradan yola çıkan polis, önce kameralara yere eğen şahsı yakalayarak gözaltına aldı.
İki grubun hesaplaşması cinayetle bitti
Çevrede devam eden çalışmalarda Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri, sokak üzerindeki apartta yaşadığı öğrenilen bir grubun ev sahibi tarafındaki madde kullandıkları gerekçesiyle çıkartıldığı bilgisine ulaştı. Ardından bir başka grubun gelip bu apartta yaşamaya başladığı, çıkartılan grubun ise yeni gelen grubu çıkmaları için tehdit ettiği ve bu sebeple aralarında tehdit, küfür ve kavga çıktığı öğrenildi. Saldırı bekleyen grubun silahlanarak gece saatlerine kadar beklediği, motosikletli iki kişiyi sokağa girdiklerinde önlerini keserek kurşun yağdırdıkları ortaya çıktı.
Beyoğlu Asayiş polisi 10 şüpheliyi yakaladı
Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polislerinin devam eden çalışmalarında, çok sayıda adrese baskınlar düzenlendi. Operasyonlarda 1 pompalı tüfek olmak üzere 6 silah ele geçilirken, olaya karışan, delilleri karartan 1’i çocuk 10 şüpheli de gözaltına alındı. Emniyette ifadeleri alınan 3 şüpheli savcılık talimatıyla serbest kalırken, 7 şüpheli ise adliyeye sevk edildi.
Devlet Bahçeli: “Bir yanda terörle ittifak kurup diğer yanda milliyetçilik pozu verenlere Mahkeme-i Kübra’da şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır”
ANKARA – Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Çakma milliyetçilerle, maskeli milliyetçilerle, Kandil Dağı’nı Tanrı Dağı’na reva gören mağara milliyetçileriyle Türk milletinin işi olmaz, hiç kimse de maske takarak milletimizi aldatamaz” dedi.
MHP lideri Bahçeli, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfınca Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde gerçekleştirilen “Ülkücü Şehitleri Anma Günü” programına katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Bahçeli, küçük insanların büyük davası olamayacağını, büyük davaların da küçük meselelere gömülmüş mensuplarından bahsedilemeyeceğini belirtti.
“Sözde dün dava adamı olup da bugün eyyamcı ve entrikacı kesilenlerin ahlak ve aidiyet kanalları kuşkusuz tıkanmış, insaf, izan ve vicdan ölçüleri de bütünüyle tarumar olmuştur” diyen Bahçeli, şunları dile getirdi:
“Gölgeli geçmişlerini servet, şöhret ve mevki emellerine devşirmek için sıraya girenler ne şehitlerimizi bilenler ne de davamızın şerefinden nasiplenen muhterislerdir. Üç hilalin altında değer ve şahsiyet kazanıp hitamında palazlandıkları ilk anda yuvasını taşa tutanlar, ocağımızı söndürmek için potansiyel husumetlerini tıpkı bir volkan ağzı gibi dışarı vuranlar bizim nezdimizde ilelebet yok hükmündedir. Sırf azgın ihtiraslarını tatmin etmek maksadıyla nefislerine teslim olanların şehitlerimizi anlaması, milletimize sevdayla bağlı kalması, Türklüğün bekasını layıkıyla özümseyip gereğini yapması akla mugayir bir beklentidir.”
“Zilletle sarmaş dolaş olanlara Mahkeme-i Kübra’da şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır”
Şehitlerin izinde, gazilerin yanında bulunduklarını söyleyen Bahçeli, Türk-İslam medeniyetinin ve Türkiye’nin yıkılmaz kalesi olduklarını vurgulayarak, “Ne ibret verici bir hakikattir ki, üç günlük dünyalarını beş kuruşa pazarlayanların itibarsızlıkları ömürleri boyunca kara bir leke gibi yakalarında asılı duracaktır. Bir yanda terörle ittifak kurup diğer yanda milliyetçilik pozu verenlere; bir yanda eskide kalmış hüviyetlerini istismar edip diğer yanda zilletle sarmaş dolaş olanlara Mahkeme-i Kübra’da şehitlerimiz mutlaka hesap soracaktır. Artık her şey netleşmiştir. Gizli saklı hiçbir şey kalmamıştır. Sararmış ve kurumuş, aynı zamanda dalından kopmuş menfaatperestler zalimlerin, zillet siyasetinin dibindedir. Bu tablo gerçek olduğu kadar hazindir” diye konuştu.
“Hiç kimse maske takarak milletimizi aldatamaz”
Bahçeli, Türklüğün boynu bükük duruşundan dev gibi doğrulacağı dönemlerin hayal ve hedefiyle yoğrulan kahramanlara asla mahcup olmamanın yegane hedefleri olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Çakma milliyetçilerle, maskeli milliyetçilerle, Kandil Dağı’nı Tanrı Dağı’na reva gören mağara milliyetçileriyle, geçici milliyetçilerle, konjonktürel milliyetçilerle, vitrin süsü milliyetçilerle, vazo milliyetçileriyle, defolu milletseverlerle, milliyeti meçhul sipariş vatanperverlerle Türk milletinin işi olmaz, hiç kimse de maske takarak milletimizi aldatamaz. Milliyetçiliğin hor görüldüğü günlerden, şahlanacağı bugünlerin özlemini çeken şehitlerimizin anıları bizimledir, mücadeleleri namusumuza emanettir.”
Şehitlerin tarih içinde tarih yazdıklarını belirten Bahçeli, şehitlerin mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğunun altını çizerek, davalarının ‘vatan sağ olsun’ diyerek gözyaşını yüreğine akıtmışların davası olduğunu sözlerine ekledi.
“MHP gücünü Türk milletinden almaktadır”
Bahçeli, MHP’nin hiç kimseye diyet borcu olmadığını aktararak, “Başkaları gibi zihinlerimiz ipotekli, heyecanlarımız rehinde, yüreklerimiz mühürlü değildir. Neye inanırsak onu söyleriz. Ne görürsek onu anlatırız. Göründüğümüz gibi oluruz, olduğumuz gibi de görünürüz. MHP gücünü mukaddesattan, inançlarından, ilkelerinden ve Türk milletinden almaktadır. Türkiye’nin ve Türk milletinin iyiliğine olmadığına inandığımız her hareket karşısında da aynen şehitlerimizin yaptığı gibi sonuna kadar durur ve mücadele ederiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız. Türk ve Türkiye Yüzyılına mutlaka ulaşacağız” diye konuştu.
Bahçeli, ülkücü şehitler için Kur’an-ı Kerim Tilaveti gerçekleştirilen program çerçevesinde şehitler anıtına karanfil bıraktı.
Beyoğlu’nda bir sokağa giren motosikletli genç, kaçarken 2 şahıs tarafından silahla vurularak öldürüldü
Polisin iki grup arasındaki hesaplaşma olduğunu belirlediği olayda 10 şüpheli gözaltına alındı
İSTANBUL – Beyoğlu’nda motosikletle sokağa giren 2 kişiden biri, önünü kesen şahıslar tarafından kaçarken arkasından kurşun yağmuruna tutuldu. Saldırı anı kameralara yansırken, hastaneye kaldırılan suç makinesi 21 yaşındaki genç hayatını kaybetti. İki grubun hesaplaşması olduğu tespit edilen olayla ilgili Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği polisleri 1’i pompalı tüfek 6 silah ele geçirirken, 1’i çocuk 10 şüpheliyi gözaltına aldı.
Olay, dün saat 03.30 sıralarında Beyoğlu Kocatepe Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, gece saatlerinde sokağa giren motosikleti iki kişinin önü silahlı şahıslar tarafından kesildi. Motosikletten indirilen kişilerden biri kaçmaya başladı. Silahlı şahıslar, kaçan kişinin ardından kurşun yağdırdı. Göğsüne isabet kurşunla yere düşen kasklı kişi ağır şekilde yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralı Burhan Atınız’ı yaptıkları ilk müdahalenin ardından Taksim’deki özel bir hastaneye kaldırdı. Hemen ameliyata alınan genç yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Gencin emniyette “çocuğa cinsel istismar”, “uyuşturucu madde ticareti”, “uyuşturucu madde kullanmak” ve “hırsızlık” gibi suçlardan çok sayıda kaydı olduğu öğrenildi.
Saldırıdan önce kameraları yere eğmişler
Olayın ardından geniş çaplı inceleme başlatan Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri, çevredekilerin ifadelerine başvurarak, güvenlik kamera görüntülerini incelemeye aldı. Yapılan çalışmalarda olaydan önceki gün saat 23.00 sıralarında sokaktaki güvenlik kameralarının yere doğru eğdirildiği tespit edildi. Buradan yola çıkan polis, kameralarr yere eğen şahsı yakalayarak gözaltına aldı.
İki grubun hesaplaşması olduğu ortaya çıktı
Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri, sokak üzerindeki apartta yaşadığı öğrenilen bir grubun ev sahibi tarafındaki madde kullandıkları gerekçesiyle çıkartıldığı bilgisine ulaştı. Ardından bir başka grubun gelip bu apartta yaşamaya başladığı, çıkartılan grubun ise yeni gelen grubu çıkmaları için tehdit ettiği ve bu sebeple aralarında tehdit, küfürler edildiği ve kavga çıktığı öğrenildi. Grubun silahlanarak gece saatlerine kadar beklediği, motosikletli 2 kişiyi sokağa girdiklerinde önlerini keserek kurşun yağdırdıkları ortaya çıktı.
Beyoğlu Asayiş polisi 10 şüpheliyi yakaladı
Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği ekipleri, cinayetle ilgili çok sayıda adrese baskın düzenledi. Operasyonda 1’i pompalı tüfek olmak üzere 6 silah ele geçilirken, olaya karışan, delilleri karartan 1’i çocuk 10 şüpheli de gözaltına alındı. Emniyette ifadeleri alınan 3 şüpheli savcılık talimatıyla serbest kalırken, 7 şüpheli ise adliyeye sevk edildi.
Fıkra gibi olay: Polis çevirmesinde hem yaşamadığını öğrendi hem de gözaltına alındı
ANKARA – İstanbul’da bir hastanede kayınvalidesinin tedavi sürecine refakat eden Cüneyt Yörük’e, hastanede vefat eden kayınvalidesiyle birlikte ölüm belgesi düzenlendi. Yörük, bir süre sonra GBT kontrolünde emniyet yetkililerince, “Sen sahte kimlik kullanıyorsun” denilerek gözaltına alındı, fıkra gibi olay mahkemeye taşındı.
İstanbul’da esnaflık yapan 36 yaşındaki Cüneyt Yörük’ün başına gelen film hikayesi konusu olabilecek olay, duyanları hayrete düşürdü. Yörük, İstanbul’da faaliyet gösteren Özel Reyap Hastanesinde tedavi gören kayınvalidesine refakat etmeye başladı. Bir süre sonra vefat eden kayınvalidesi için ölüm belgesi düzenlendi. Ancak 26 Mart tarihinde hastane tarafından nedeni belli olmayan bir şekilde Cüneyt Yörük için de ölüm belgesi hazırlandı. Yörük’ün yaşananlardan sonra başına gelenleri avukatı Muhammed Emin Akbudak anlattı.
Olayı “trajikomik” olarak niteleyen Akbudak, şöyle konuştu:
“Cüneyt Yörük adlı müvekkilimiz kendisi rahatsız olan kayınvalidesine refakatçilik yapmaktaydı. Kendisi Özel Reyap Hastanesinde refakatçilik yaptığı süreçte belli bir süre boyunca kayınvalidesiyle ilgilenmiş, ona destek olmaya çalışmış. Ancak nihayetinde hakkın rahmetine kavuşan kayınvalidesinin işlemlerini tamamlayıp defin için memleketine gitmek istiyor. Bu süreçte kendisi bihaber bir şekilde memleketine gidiyor. Ancak geri döndüğünde bazı resmi işlemleri yapmaya çalıştığında yapamadığını fark ediyor. Banka hesaplarına girmek olsun, e-Devlet sistemine girmek olsun buna benzer işlemleri yaparken sıkıntı yaşıyor, giremiyor. E-Devlet şifresinin problemli olduğunu düşünüp tekrar PTT’ye gidiyor. PTT’de de kendi T.C.’sini söylediğinde ise böyle bir kişinin var olmadığı söyleniyor. Doğal olarak şaşırıyor. Eşinin e-Devlet sistemi üzerinden kontrol ettiğinde kendisinin yaşamadığını öğreniyor.”
Akbudak, sistemde ölü olduğunu öğrendikten birkaç gün sonra başvurusunu hastaneye doğrudan yaptığını dile getirerek, “Kayınvalidesinin vefatıyla birlikte yanında refakatçı olarak kendi ismi de bulunduğu için ikisinin birlikte ölüm belgesi düzenlenmiş. Sağlık Bakanlığına ve Nüfus Müdürlüğüne bunlar gönderilmiş. Sonuç olarak ikisi birlikte ölü olarak gösterilmiş. Bunu öğreniyor. Başvurularını yapıyor. Yaptığı başvuruların süreci haddinden fazla uzuyor. Bununla birlikte yeni mağduriyetler yaşıyor. GBT kontrolünde bu vatandaşa denk geliniyor. Emniyet görevlileri kendisini ‘Sen sahte kimlik kullanıyorsun’ diyerek gözaltına alıyor” dedi.
Gerekli başvuruları yaptıklarını belirten Akbudak, “Süreç çok yavaş işliyor. Bunun en büyük nedenlerinden birisi de kendisinin vekalet veremiyor olması. Çünkü yaşamayan bir insanın vekalet vermesi mümkün değil. O tür problemler yaşadık maalesef” diye konuştu.
Akbudak, mağdurun İstanbul dışına çıkamadığını da sözlerine ekleyerek, “Bilet alması bile mümkün değil. Yolda başka problemler de yaşayabilir” ifadelerini kullandı.
Yörük, yaşananlar sonrasında hakkını aramak için olayı mahkemeye taşıdı.
5 kişinin öldürüldüğü cinayet zincirinde korkunç detaylar ortaya çıktı
Cinayet şüphelileri adliyeye sevk edildi
İSTANBUL – İstanbul’da kayıp olarak aranırken öldürüldükleri belirlenen 5 kişi ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. 5 cinayetten de aile üyelerinden bir çoğunun haberi olduğu ancak polise haber verilmedikleri öğrenilirken, gözaltına alınan 7 kişide adliyeye sevk edildi.
Asayiş Şube Müdürlüğü, Kayıp Şahıslar Büro Amirliğine başvuran 38 yaşındaki Sevgi Demirci’nin yakınları, 25 Ocak 2021 tarihinden bu yana haber alınamadığını söyleyerek yardım istemiş, ardından geniş çaplı soruşturma başlatılmıştı. Yapılan çalışmalarda, Silivri, Değirmenköy mevkiinde yıkık bir ev çevresinde yapılan aramada Sevgi Demirci ve 20 yaşındaki oğlu Eren Polat ile 13 yaşındaki Rümeysa Polat’a ait olduğu değerlendirilen kemik parçaları bulundu. Aynı aileden iki kişinin de 2017 ve 2018 yıllarında öldürülüp, Silivri ve Çatalca’da gömüldüğü öğrenildi. Yardım ve yataklık yaptıkları iddiasıyla Duran K.(59), Mehmet K.(31), Hasan K.(45), Zeynep K.ve Gülsen Y.(61), Ünal Y.(39), Ömer Y.(35), gözaltına alındı.
Cinayetin tüyler ürpertici detaylar
Polis soruşturması sonucunda cinayetler zincirinin ilkinin 2017 yılı içinde işlendiği öğrenildi. Öldürülen Mücahit Polat’ın akrabaları olan Ünal Y. ve Ömer Y. ile çiftlik işine girdikleri, ancak bir süre sonra kredi borcunu ödeyemedikleri için aralarının bozulduğu ortaya çıktı. Mücahit Polat’ evini satmasını isteyen Ünal Y. ve Ömer Y.’nin bu isteklerine olumsuz yanıt alınca cinayet işlemeye karar verdikleri tespit edildi. Şüphelilerin “Çatalca’da ormanlık alanda yürüyüş yapacağız” diye kandırdıkları Mücahit Polat’ı tüfekle vurarak öldürdükleri ardından gömdükleri tespit edildi.
Cinayet zincirinin ikinci halkası ise, 2018 yılında işlendiği öğrenildi. Mücahit Polat’la evli olan Sevgi Demirci’nin gönül ilişkisine girerek birlikte kaçtığı ancak daha sonra Erdoğan Polat’ın da aile meclisi kararı ile öldürüldüğü ortaya çıktı. Erdoğan Polat’ın Sevgi Demirci’ye kötü davranması yüzünden ikilinin ayrıldığı, Sevgi Demirci’nin bu durumu Ünal Y.’ye anlatarak sık sık dert yandığı belirlendi. Bunun üzerine Ünal Y.’nin arkadaşı olan Hasan K.’ye durumu anlattığı ve onunla konuşmasını istediği öğrenildi. Hasan K.’nin yanına çağırdığı Erdoğan Polat’la otomobil içinde yaptığı konuşma sırasında, direksiyonda oturan Ünal Y.’nin bir anda silahını çıkarak cinayeti işlediği belirlendi. Şüpheli Ünal Y.’nin daha sonra arka koltuğunda ceset bulunan otomobille akrabalarının evine gittiği, ardından aile meclisi kararı ile cesedin gömülmesine karar verdikleri ve Silivri’de gömdükleri öğrenildi.
Çalışmaların devamında, Ünal Y. ile Sevgi Demirci arasında bir gönül ilişkisi yaşanmaya başlandığı belirlendi. Cinayetler zincirinin son halkaları ise Silivri, Değirmendere’deki bir çiftlik evinde yaşandı. Pandemi yasakları nedeniyle Sevgi Demirci, oğlu Eren Polat ve kızı Hümeysa Polat, Ünal Y. ve Ömer Y.’nin çiftlik evinde kalmaya karar vererek birlikte Silivri’ye gittikleri öğrenildi. Hafta sonunu çiftlikte geçirmelerinin ardından cinayetlerin 25 Ocak 2021 tarihinde işlendiği tespit edildi. Olay günü Sevgi Demirci ve kızı Hümeysa Polat’ı bir başka yere götüren Ünal Y.’nin daha sonra geri dönerek Eren Polat’ı başına kazma sapı ve çekiçle vurarak öldürdükleri ortaya çıktı.
Arkadan yaklaşıp kabloyla boğmuş
Bu cinayetin ardından cesedi yatak odasına saklayan şüphelilerden Ünal Y.’nin arabasıyla giderek Sevgi Demirci’yi geri getirdiği öğrenildi. Şüpheli Ömer Y.’nin ifadesine göre Ünal Y. ile Sevgi Demirci’nin mutfakta sarıldıkları anda Ömer Y.’nin elindeki kabloyla arkadan yaklaşarak genç kadını boğarak öldürdüğü ortaya çıktı. Polis, bu sırada ev ve çevresinde aynı aileden iki kişinin daha olduğunu ve onlara yardım ettiklerini öğrenildi.
Annesinin öldüğünü gören kızı öldürmüşler
Şüphelilerin ardından görgü tanığı ve bilgi sahibi kalmaması için 13 yaşındaki Hümeysa Polat’ı eve getirdikleri, annesinin yerde yatan cesedini görünce ağlamaya başlayan kızı yine kabloyla boğarak öldürdükleri ortaya çıktı. Bu sırada evde bulan Ünal Y., Ömer Y., bir süre önce kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Hamide K. ve eşi Duran K.’nın cesetleri daha önceden açılmış bir çukurun içine taşıdıkları ardından çukurun üzerini örterek oradan ayrıldıkları öğrenildi. Öte yandan, Bu cinayet zincirinin ardından aile üyelerinin hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam ettikleri, son cinayetlerden iki ay sonra Sevgi Demirci’nin kızı Zeynep K.’nın polise kayıp müracaatında bulundukları ortaya çıktı.
Emniyette işlemleri tamamlanan Duran K.(59), Mehmet K.(31), Hasan K.(45), Zeynep K.ve Gülsen Y.(61), Ünal Y.(39), Ömer Y.bugün adliyeye sevk edildi.
News
